GÖKYÜZÜNÜN DEV KUŞLARI İSTANBUL'DA
Uçağa binmek günümüzde lüks olmaktan çıkıp günlük gereksinim halini aldı desek yanlış bir önermede bulunmuş olmayız. Buna ek olarak taşımacılık ve kargoda da uçaklar, gemiler kadar olmasa da söz sahibi konumda. Örneğin bugün İstanbul'da düzenlenen Formula 1 Türkiye GP'inde kullanılan malzemelerin birçoğu İstanbul'a kargo uçaklarıyla taşındı.
Adımlarken Galata Kulesi’nin daracık basamaklarını
uçup uçmayacağını bilmiyordu Hezarfen
bir tek şeyden emindi
inmeyecekti yürüyerek çıktığı merdivenden
Sevgili Sunay Akın'ın dizelerinden anlaşılacağı üzere Hezarfen Ahmet Çelebi uçma merakının üzerine gitmiş ve Galata Kulesi'nden Üsküdar Doğancılar Meydanı'na uçmuştur. Tarihsel süreçte birçok defa uçuş denemeleri yapılmış olup 17 Aralık 1903 tarihinde Wright kardeşlerden Orville'in yaptığı uçuş modern uçakların yapılmasına kadar giden serüvenin ilk halkası olmuştur. Yazımın tam burasında Cumhuriyet'in sahip çıkılmayan uçak fabrikalarını da anmadan geçmeyeceğim.
Gelelim günümüze, yani birkaç gün önceye:
Emiretes Hava Yolları'na ait Airbus A380 uçağı 1 Ekim itibariyle Dubai'den İstanbul'a tarifeli uçuşlarıyla yolcu taşımaya başladı. Yolcu sınıfının en büyük uçağı olan bu devi İstanbul semalarında görmek artık sıradan bir hal aldı.
5 Ekim günü ise bu sefer kargo sınıfının en büyük uçağı Antonov Hava Yolları bünyesindeki An-225 modelli ve "Mriya" isimli uçak İstanbul Havalimanı'na yakıt ikmali yapmak için ufak bir ziyarette bulundu. 6 motorlu 88 metre kanat açıklığına sahip bu uçak Almatı'dan Linz'e kargo taşımaktaydı.
Antonov An-225 kalkış için pist başı yaptığında Dubai'den İstanbul'a yolcu taşıyan dev kuş Airbus A380 İstanbul Havalimanı'na inmek üzereydi. İki dev İstanbul Havalimanı'nda birbirini gizli uçak selamıyla selamladı mı bilemeyiz ama böyle bir an herhalde havacılık tarihinde ender görülebilecek bir andı.
Yazımızı Edip Cansever'in "Uçak Alanı" şiiriyle noktalayalım.
Güneş hızla duruyor
Biriyim yolculardan
Eski bir gökyüzünden başka alana
İki büyük çantam var
Kocaman bir ek gibi şaşkınlığıma.
Ve olmakta olmanın sallantılı alanı
Kuşlar boşluk uçtukça
Bir şey hızla duruyor
Bir uçak sanki bin uçak
Bir gün öğleden sonra her gün öğleden sonra.
FOTOĞRAF: Enes Yıldırım/Anadolu Ajansı
Hiç yorum yok