SON GÖNDERİLER

CİVCİVİ ÖLDÜRMEK




CİVCİVİ ÖLDÜRMEK


    Her insanın çocukluğuna dair unutamadığı anıları vardır değil mi? Bazı anılar şeker tadında, iyi hoş anılarken bazılarıysa her hatırlayışınızda karnınıza okkalı bir tekme yemişsiniz hissi veren türdendir.


Beşinci sınıf olsam gerek. O zamanlar kendi evimiz yok, dedemin iki katlı ve küçük bir arka bahçesi olan evinde oturuyoruz. Bahçede mütemadiyen hayvan besleriz ki bu genelde tavuk olur. O zamanlar pazardan büyük bir hevesle aldığımız civcivleri büyütüyordum ve günümün neredeyse tamamını onlarla geçiriyordum. Kümesleri belki elli defa bozup yeniden inşa ediyordum. Bir çubuğun ucuna poşet bağlayıp havada sallayarak, teneke kola boşuna çakıl taşları doldurup sesler çıkartarak ya da önlerine ufak toprak parçaları atarak onları korkutmaktan ve onlarla beraber koşup oynamaktan çok keyif alıyordum.


Yine bir gün civcivleri korkutmak için yerden bir toprak parçası -kesek- aldım. Çok sert olmayan ve hafif nemli, yere çarpınca hemen dağılıverecek türden bir toprak parçasıydı bu. Her zaman olduğu gibi toprak parçasını hayvanlara yakın bir noktaya atmak ve onları korkutmak istedim ve çok da kuvvet uygulamadan elimdeki toprak parçasını fırlattım. Toprak parçası havada daireler çizerek önce yükseldi ve sonra alçaldı, yere düşecekti. Olamaz! Fırlattığım toprak parçası minik civcivlerden birine isabet etmişti. Hayvancağız can havliyle çırpındı, gagasını hızla açıp kapattı, yalpaladı ve en sonunda kanatları yana açılmış şekilde yığıldı kaldı. Tüm bunlar saniyeler içinde oluyordu. O 3-5 saniyenin içinde ben de olduğum yere çömelip kalmıştım. 


Ne kadar üzüldüğümü ve dehşete kapıldığımı anlatamam. Belki bir saat orada öylece kalmıştım. Ağladığımı hatırlamıyorum ama çocuk kalbim katil olmanın vermiş olduğu vicdan azabını duyuyordu. Sonrasında yerimden kalkıp hayvancağızın yanına gitmiştim. Gözleri açıktı ve hafif yaşlıydı. Yerde öyle hüzünlü yatıyordu ki "Yaşayacağım zaten taş çatlasa 5 yıldı, beni neden öldürdün ?" diyordu sanki bu bakışlar. Hemen çok derin olmayan ufakça bir mezar kazdım bahçenin bir köşesine ve oraya defnettim öldürdüğüm civcivi. Sonraki günlerde hep oraya gidip dua ettim. Yağan kar ve yağmur bir müddet sonra mezarı bozdu tabi, zaten aynı kalan ne var ki şu 3-5 günlük dünyada. Umarım o civciv beni affetmiştir. Çünkü o günden sonra ben kendimi hiç affetmedim.

Hiç yorum yok

'; (function() { var dsq = document.createElement('script'); dsq.type = 'text/javascript'; dsq.async = true; dsq.src = '//' + disqus_shortname + '.disqus.com/embed.js'; (document.getElementsByTagName('head')[0] || document.getElementsByTagName('body')[0]).appendChild(dsq); })();