1473
1473 / Bedia Ceylan Güzelce
Bedia Ceylan Güzelce'nin kaleme almış olduğu 1473'ü okumayı bitirdiğimde çok farklı hissettim. Evet, böyle bir hissi en son 2010'da Aytmatov'un Elveda Gülsarı'sını yaşamıştım sanırım.
1473, Otlukbeli Savaşı'nı iki kirpinin gözünden anlatıyor . Meydanda savaşın kanlı gerçeği, meydanın altında kirpilerin korku ve kan ile dolmuş yuvaları...
Bedia Ceylan Güzelce'yi KAFA Dergisi'ndeki "wikibedia kafası" köşesi haricinde ilk kez okıyorum ve tarzı çok hoşuma gidiyor. Kendisiyle Sunay Akın ile İşte o Çocuk vasıtasıyla tanıştım ve 1473 isimli kitabını da ilk kez orada gördüm.
Bu kitapta beni eskilere götüren bir sahne vardı. Sahneyi söylemeyeyim fakat masum bir çocuk iken şahit olduğum bir gaddarlığı anlatayım. "Vakit gece yarısına doğruydu. Kamyonlarındaki yükü indiren iki insan müsveddesine bir eğlence lazımdı. Mahallede kendi halinde dolanan bir kirpiyi yakalayıp kamyonun tekerleğinin altına koydular ve biri kirpiye bakarken diğeri kamyonun el frenini çekti, kirpiyi ezmişlerdi. Ve bu olay benim çocuk ruhumda ne travmalar yarattı anlatamam. "
Ah kirpiler..Minicik ayaklarıyla geceye dokunan o güzel hayvanlar... Uşak Ulubey Kanyonları'nda yaşayan ve okunu kendini savunmak için kullanan bir kirpinin doğada bulduğum ve hâlâ sakladığım okuna bakarak bitiriyorum yazımı..
Hiç yorum yok