OYUNCAK DEYİP GEÇME !

3-4 yaşlarında bir çocuğun anne babasına şu cümleyi kurabilmesi ne acı:

"Anne, baba payamıs bitey bana oyuncak almayalım."

Sakın yazımda ekonominin kötü olduğundan filan bahsedeceğimi zannetmeyin o görünen bir gerçek.

Oyuncaklar bizde sadece çocuk oyalansın, bana iş çıkarmasın da ne yaparsa yapsın aracıdır. Oyuncağın ne olduğuna, çocuğun hayal gücüne ve bilinçaltına ne gibi etkiler yaptığına hiç bakılmaz. Hele büyükler çok büyüktür ya hani koltuğundan inip halının üzerinde çocuğuyla oyuncak oynamaz.

Şimdi sizlere bizim köyde beraber çocukluğumuzu geçirdiğimiz ya da benim çocukluğuna, oynadığı oyuncaklara şahit olduğum birkaç kişiden örnek vereceğim. Bayramlarda bakkallara küçük kırmızı daire şeklinde mermisi olan mantar tabancası gelirdi, hala daha var sanırsam. Köyün çocukları bulduğu parayla bakkala koşar hemen o tabancadan alırdı. O tabancaların bazen çocukları yaraladığı bile olurdu ki bu anlık verdiği bir zarar. Sonra çarşı pazarda en çok satılan oyuncaklar boncuk mermisi atan tabancalar ve tüfeklerdi. Dedesinin de torununa yapıverdiği oyuncak çoğu zaman bir sapan olurdu, yine silah...

Şimdi aradan geçen onca yıl sonunda ne olduğuna bakalım. O oyuncakları oynadıklarına şahit olduğum çocuklar şimdi ellerinde gerçek silahlarla düğünlerde bayramlarda havaya sıkıyor, magandalık yani. Bu kadarla sınırlı değil yine bu tabancalarla oynayan çocuklar avcılık adındaki cinayeti düzenli olarak işliyorlar, hani şu sapanla kuşları öldürmeye daha çocuklukta başlamış çocuklar.

Bunlar sadece benim küçük çevremden örnekler. Toplumdaki silah, kavga ve şiddet merakının yaygınlık düzeyine bakın ki küçükken oynadıkları oyuncaklar hakkında az buçuk bir fikriniz olsun.

Yazar, şair ve İstanbul Oyuncak Müzesi'nin kurucusu sevgili Sunay Akın'dan çok kez dinlemiş ve okumuştum bu oyuncak meselesinin ne kadar önemli olduğunu. 1960'larda uzaya çıkanlar çocukluklarında belki uzay temalı oyuncakla oynayarak büyümüştü. Oysa bizde o sıralar kız çocuklara bebek, erkek çocuklara silahtan başka oyuncak verilmiyordu.

Sakın oyuncak deyip geçmeyin !